Fransa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Fransa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Nice, Fransa, 2012


THY'nin pinterest yarismasinda kazandigim tek kisilik bilete, 1 bilet daha ekleyip esim ile birlikte Nice havalimanina indiğimizde ilk günümüzü Cannes'da geçirmiştik. Ertesi gün pazardı ve sadece 1€ ödeyerek 200 nolu belediye otobüsü ile Nice'e geldik. hafta arası bu yol, otobüs şöförünün dediği üzere 2 saat sürebiliyor o yüzden tren tercih edilebilir ama biz hakkımızı yer yer deniz kıyısından yer yerde küçük köylerden geçen otobüsten yana kullandık.

Nice şehir turumuzu 2 farklı günde yaptık. İlk günümüz tramvayında geçtiği ana cadde olan Jean Medecinden deniz kıyısına yürüyüp, önce biraz doğuya sonra da marinaya (Le Port) a yapıp arka sokaklardan otelimize döndük.
Diğer günümüzde ise eski şehri ve tepedeki parkı gezdik.





























10 Temmuz 2012 Salı

St. Paul da Vence, Fransa, Haziran 2012


Nice sahil yolundan ilerleyen 400 no’lu son durağı Vence olan belediye otobüsü ile 1€ ödeyerek 50 dakikada ulaştık St. Paul’a yada St Paul da Vence
İlk duraklardan binmekte fayda var çünkü otobüs genellikle dolu oluyor ve ilerleyen duraklardan yolcu alınmayabiliyor.
Aslında St. Paul’ü kelimelerle anlatmak zor, bir tepeye surların içine kurulu bu küçük köy, manzarası, dar sokaklarındaki lavanta kokulu dükkanları, şirin lokantaları, çiçekli evleri ile bize çok hoş 2 saat yaşattı. 












20 Haziran 2012 Çarşamba

Cannes, Fransa, Haziran 2012


Nice havalimanına indik ve 16,5 € ya Cannes’a giden otobüse para kaptırmamak için 7-8 dakika yürüyerek Nice St.Augustin tren istasyonuna gelip, 5,3 €ya tren biletimizi alıp 35 dakikada Cannes’a geldik. Hava sıcak ve nemliydi, şaşırtıcı bir şekilde 50€ ya bulduğumuz Etap oteline yerleşip kendimizi dışarıya attık.
70bin nüfuslu Cannes, sıcaklığıyla, denizi ve kalesiyle lüks bir Alanya gibiydi. Tahminizden çok daha küçük olan Cannes’da 1 gece konaklamak yerine, gün içinde geçmek daha mantıklıymış ama planlarımızı önceden yaptığımızdan dolayı cayamadık.
Önce Rue d’Antibes adlı lüks mağazaların olduğu caddede bir tur atıp deniz kıyısına geldik
Meşhur film festivali binası ve meşhur, ünlü olmak için üstsüz poz veren kızların güneşlindiği plajı gözlerimizle gördük, festival bir önceki hafta olduğundan meşhur olmaya çalışan kimse yoktu :) 








Güney Fransada daha sonra birkaç yerde daha gördüğümüz, bocce oynayan yaşlı genç, kadın erkekler bizi en çok gülümseten şeydi

Buradan önce marinaya ki çok lüks arabalar ve yatlar vardı, marinadan da kaleye çıktık. Kale yolu dik ama ulaşılan manzara güzeldi. 





Kalenin arkasından şehre doğru indik ve dar sokaklardan geçtik.
Eğer güney Fransada 3,5 – 7 arası acıkırsanız, kendinizi sandviç yerken bulabilirsiniz :) evet siesta zamanı mutfaklar kapalı. Sabah kahvaltısı ile durduğumuzdan acıkmıştık ama biraz geç kalmıştık. Sandviçler genelde 4€ civarında ve güney Fransa yemek için pahalı bir yer. İstediğimiz sandviçi de bulamayınca, otele doğru bir market bulup sıcak baget ekmeği ile birlikte brie-edam peynirlerimizin yanında meyveli yoğurt ile güzel bir yemek yedik. Bu yemeğin öğle yemeği olduğunu düşünüyorduk ama akşam 8 gibi bastıran günün yorgunluğuna karşı koyamadık, tekrar dışarı çıkmadan TV de Roland Garos tenis maçı izleyip uyuduk.
Ertesi gün hedefimiz Nice’e ulaşmaktı ve 6€ ile 45 dakika süren trene binebilirdik. Trenden başka sadece 1€ ya 200 numaralı otobüse binmeyi tercih ettik. Günlerden pazardı ve yollar boştu, normalde 1,5 saat ve daha fazla süren bu otobüs yolculuğu, Pazar sabahı 1 saatten biraz fazla sürmüştü ve Antibes ve diğer ufak şehirlerden geçerek bize bir tur gibi gelmişti.