27 Aralık 2012 Perşembe

Pasaport zammına son verin...

Yeni bir yıla girerken, dunyanın en pahalı pasaportunu kullanan ülkenin vatandaşları olarak bir de %10 zam göreceğiz,
hep beraber olursak buna bir son verebiliriz

 http://www.seyahatozgurlugu.com/



Otomatik Pasaport Zammına Son Verin!


27.12.2012



Basın Bülteni 



Otomatik Pasaport Zammına Son Verin! 



Sayın Basın Mensupları, 

· T.C. pasaportu dünyada her yıl otomatik olarak zamlanan tek pasaport!
   Buna karşı “otomatik pasaport zammına son” kampanyası başlatıyoruz!

· T.C. pasaportu dünyanın en pahalı pasaportu!

· Pasaport bir “para kapısı” değil, devletin vermek zorunda olduğu bir kimlik belgesidir.

·
Başka ülkelerden Türkiye'ye koydukları vizelerini kaldırmalarını isterken, kendi vatandaşlarına pasaport ücret ve harçlarıyla "vize" koyan bir ülke olmanın yanlışlığını hükümetimizin bir an önce fark etmesini diliyoruz. 

Maliye Bakanlığı yılbaşında Pasaport ücretlerine yine zam yapacak. Bir araya gelen yüzlerce seyahat özgürlüğü gönüllüsü olarak her yıl yapılan bu otomatik zamma artık bir son verin diyoruz. 


Seyahat özgürlüğü Gönüllüleri ve Sırt Çantalılar Topluluğu, birlikte “otomatik pasaport zammına son” kampanyası başlatıyoruz!

T.C. pasaportu dünyada her yıl otomatik olarak zamlanan tek pasaport! TBMM'de milletvekillerinin soru önergeleriyle de uzun zamandır gündeme getirilen dünyanın en pahalı pasaportu.

Mevcut ücreti ile dünyanın en zengin 5 ülkesinin toplam pasaport ücretlerini bile geçen T.C. pasaportuna zam yapılmasını hiçbir haklı gerekçeyle açıklamak mümkün olamaz.

“Seyahat özgürlüğü” Anayasamız ve “insan hakları evrensel bildirgesi” tarafından da güvenceye alınmış temel bir insan hakkıdır. Türkiye Cumhuriyeti bu temel insan hakkını dünyanın en pahalı pasaportlarını bize “satarak” ve her yıl zam yaparak elimizden almaktadır.

Pasaport devletin yurttaşlarına vermek zorunda olduğu bir kimlik belgesidir. Devlet yurttaşlarına vermek zorunda olduğu bir kimlik belgesini onlara “satamaz”. Her yıl zam yapamaz! Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına, “müşteri” muamelesi yapamaz!


Pasaport bir “para kapısı” değil, bir kimlik belgesidir. 
Üstelik bu yıl zam oranının % 8 civarında olması gerekiyor. 446.-TL olan pasaport ücreti 483.-TL olması gerekir. Ama hayır, devlet-hükümet "seyahat özgürlüğü" konusunda bizleri yurttaş değil birer müşteri gibi gördüğü için Bakanlar kurulu zam oranlarını %50 artırma yetkisini de kullanarak, %8 değil % 12 zam yapabilir. Geçen yıl yaptıkları gibi...

Pasaport, harçlar ve değerli kağıtlar kanunu kapsamından çıkarılmalıdır. Pasaport harçlar ve değerli kağıtlar yasası kapsamından çıkarılmadığı sürece otomatik zamlarla inanılmaz yüksek bir ücrete ulaşacaktır. Yılbaşında yine bu yasalar gerekçe gösterilerek pasaportlara yapılacak %12’lik otomatik zammı kabul etmiyoruz. 2010 yılında “seyahat özgürlüğü gönüllüleri”nin de mücadelesiyle yapılan % 50’lik indirime rağmen şu anda 446,35.-TL ile dünyanın en pahalı pasaportu olan 4-10 yıllık biyometrik T.C. pasaport ücreti, zamla birlikte 500.-TL fiyatıyla iyice fahiş hale gelecektir.

Yılbaşında gerçekleşecek % 12’lik yeni pasaport zammını kınıyor ve geri alınmasını istiyoruz. Dünyanın en ünlü gezgininin, Evliya Çelebi’nin torunları olarak dünyanın en pahalı pasaportunu kullanmak istemiyoruz.

Bakanlar Kurulu’nu bu haksız zammı durdurmaya, yeniden değerleme oranında zammı uygulamamaya, Anayasal hakkımızı daha fazla sınırlandırmamaya çağırıyoruz.

Biz bu ülkenin pasaportunu taşımaktan gurur duymak istiyoruz, bize bedelsiz verilmesi gereken bir kimlik belgesi için devletimizden "müşteri" muamelesi görmek istemiyoruz.

Dünyada ortalama 50-60 dolar olan bir kimlik belgesi için 275 dolar ödemek istemiyoruz.

Başka ülkelerden vizelerini kaldırmalarını isterken, kendi vatandaşlarına pasaport ücret ve harçlarıyla "vize" koyan bir ülke olmanın yanlışlığını hükümetimizin bir an önce fark etmesini diliyoruz.

Türkiye’de yaklaşık 275 dolar olacak 4-10 yıllık biyometrik pasaport ücret ve harçlarının Dünya ülkelerinin ortalamasına çekilmesini, yaklaşık 50-60 ABD dolarına indirilmesini istiyoruz.

Tüm kamuoyuna saygıyla duyururuz.


Seyahat Özgürlüğü Gönüllüleri / Sırtçantalılar Topluluğu


14 Kasım 2012 Çarşamba

2011 yılında en çok ziyaret edilen ülkeler

2011 yılında en çok ziyaret edilen ülkeler sıralamasında Türkiye 1 basamak yükselerek 6.lığa çıktı,
ilk 10 şu şekilde
World Tourism Organisation (UNWTO) ın yaptığı bu çalışmanın kapsamlı raporuna buradan erişebilirsiniz.

Bir basamak yükselmemize rağmen turistten elde edilen gelir sıralamasında 12.yiz
UNWTO nun elde edilen gelir raporu da burada

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Ventimiglia, Italya, Haziran 2012

Italya’ya bu kadar yakın olup, uğramamak olmazdı. Canımız da risotto çekmişti, attık kendimizi Ventimiglia’ya. Monaco’dan 25 dakikalık tren yolculuğu ile 5,5 € ya ulaşılan Ventimigla’ya guney Fransa daki tüm trenler nerdeyse gidiyor. Bizim yapamadığımız ama tavsiye edilen bir not, buraya gelmişken 15 dakika mesafedeki San Remo’ya uğramanız.
25bin nüfuslu Ventimigla’nın küçük bir merkezi ve sahili var, önce kumsal tarafına yürüyüp ordan da merkezde 2 tur attık. Restaurantların açılma saati olan 7yi bekleyene kadar iyice acıktık ve içki-makarna vs. satan dükkanlardan alışveriş yaptık. Merkezde gezerken gözümüze kestirdiğimiz bir restauranta tam 7:00 da attık kendimizi ve risotto-pizza siparişimizi verdik.














25 Temmuz 2012 Çarşamba

Monaco, Haziran 2012


3kmden biraz fazla uzunluğu ve 35bin kişilik nüfusu ile dünyanın Vatikan'dan sonra en küçük ülkesi, Avrupanın Dubai’sine Nice’ten 25 dakikada trenle 6€ ya ulaşmak mümkün. İlk izlenimimiz zenginlikti, lüks markalar, inanılmaz yatlar, arabalar, insanların giyim kuşamından etkilendik. Ayrıca bu küçük ülkenin yürümeye bu kadar elverişsiz olduğuna şaşırdık. Devamlı aşağı yukarı yürümemiz gerekti. Şükür ki ülkenin çeşitli noktalarında, sanırım toplamda 30 adet “halk asansörü” vardı da, daha da fazla yorulmadık. İlk hedefimiz Monaco ülkesinin başkenti Monte Carlo ve meşhur casino’ydu. Arabalardan hiç anlamayan ben bile Ferrari leri sokakta görmekten etkilendim.  










Buradan deniz kıyısına inip sökülmekte olan Formula1 tribünlerinden-marinadan geçip Oceanogrophique müzesine gelidiğimiz anda sağanak yağmur başladı.







15€luk girişi görünce girmekten vazgeçtik ve Mocao katedralini ve Mocano sarayının önünden geçip tekrar sahile indik.





Monacodan, Ventimiglia’ya, Fransa sınırındaki küçük italyan kasabasına gitmek üzere ayrıldık. Bu aynı zamanda, 1 günde 3 ülkede (Fransa - Monaco - İtalya) bulunmak demekti.

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Nice, Fransa, 2012


THY'nin pinterest yarismasinda kazandigim tek kisilik bilete, 1 bilet daha ekleyip esim ile birlikte Nice havalimanina indiğimizde ilk günümüzü Cannes'da geçirmiştik. Ertesi gün pazardı ve sadece 1€ ödeyerek 200 nolu belediye otobüsü ile Nice'e geldik. hafta arası bu yol, otobüs şöförünün dediği üzere 2 saat sürebiliyor o yüzden tren tercih edilebilir ama biz hakkımızı yer yer deniz kıyısından yer yerde küçük köylerden geçen otobüsten yana kullandık.

Nice şehir turumuzu 2 farklı günde yaptık. İlk günümüz tramvayında geçtiği ana cadde olan Jean Medecinden deniz kıyısına yürüyüp, önce biraz doğuya sonra da marinaya (Le Port) a yapıp arka sokaklardan otelimize döndük.
Diğer günümüzde ise eski şehri ve tepedeki parkı gezdik.