20 Haziran 2011 Pazartesi

Sakız Adası, Chios, Yunanistan, Haziran 2011

Vizemiz var ve Çeşme’deyiz, yapılabilecek en güzel şeylerden biri hep uzaktan baktığımız Sakız adasına gitmek hele hele babaannemin doğum yeri burası olduğundan feribot zamanını dört gözle bekliyorum.
Sabah 9:30 da Çemde, Ulusoy tesisinden kalkacak olan feribot pasaport kontrolu vs. dolayısıyla 10:10 da kalktı ama olsun yol 50 dakika sadece, 11’de indik Sakıza. Elimizde küçük haritamız, adanın sadece merkezini gezeceğiz çünkü dönüş feribotumuz saat 17:00 de
 
1-2 gün kalınıp adanın güneyindeki sakız ağaçlarına, çevredeki plajlara ve diğer şehirlerine gidilebilirdi ama konaklamak istemedik, merkezini gezmeye başladık. 3 müze, 1 kilise ve kale içini göreceğiz, çeşitli sakız ürünleri alıp uzomuzu içip döneceğiz.
Güneş tepemizde ama gölgeden yürüyüp arkeoloji müzesine geldik, geldiğimizi ispatlayan fotoyu çekip sahile indik ve zaman bolluğundan sahil sırasındaki en kalabalık cafeye oturduk. 




 
2,8 €ya soğuk nescafelerimiz söyledik Cafe Metropoliste ve 3 büyük bardak buzlu soğuk su ve içinde çikolatalı kek, kurabiye ve kruvasanın olduğu tabak geldi. Starbucksta görmediğimiz bu ikramlar yüzümüzü güldürdü. Tabağımızı bi çırpıda bitirdik ve 2 dakika sonra dolu bir tabak daha geldi, gözlerimize inanamıyoruz, avrupanın herhangi bir yerinde hiç görmediğimiz bu ikramlardan dolayı Sakızı ve insanını daha çok severek cafeden ayrıldık, kilise-kütüphane-müzenin olduğu sokağa geldik.







 
Aşağı, tekrar sahile inip fiyat sorma amacıyla girdiğimiz sakız mamulleri satan dükkandaki bayanı çok sevdik ve 1 likör, 2 lokum, 3 macun,2 toz, tabi ki hepsi sakızlı olmak üzere aldık ve elimizde alisverisi (yunanca alışveriş demekmiş) poşetimizle ana parka gelip 5 dakika dinlendik.
Kale içine, giriş kapısından girip meydana çıktık ve tam buradan geri dönecekken Yunan bir bey yanımıza gelip ingilizce bilip bilmediğimizi sordu, evet deyince 1 dakika dedi ve yandaki cafeden aldığı kale içi haritasıyla yanımıza gelip, şu anda burdasınız, şöyle bir gezin dedi, haritada Türkçede var ve isterseniz daha fazla harita alabilirsiniz diye de ekledi ve biz, belki de babaannemin doğduğu evin önünden geçip bu Osmanlı mahallesinde bir tur attık.
Osmanlı camisi , hamamı, mezarlığını geçtik, cumbalı küçük evlerden ilerleyip meydana geri geldik.








 
Sakızın kedileri, köpekleri de sakin, evlerin oluşturduğu gölgelerde kendilerine bir yer edinmişler, uyuyorlar, yanlarında gezinen kuşlara aldırmadan.
Son 2 saatimiz kalmıştı, yemek yemek için oturduk ve kalamar ve peynir-domatesli karides söyledik, uzomuzu ihmal etmedik tabi. Çeşmde 25 liraya 20lik yeni rakı içmemizden bir gün sonra Sakızda 5€ya uzo içmekten dolayı mutluyduk, yemek sonrası lokum ikramından sonra (sakızlı değil, güllüydü lokumlar :) ) bir markete attık kendimizi.




Istanbul için uzomuzu alıp, gidiş dönüş sadece 8€ ödediğimiz feribota döndük.
Bazı fiyatlardan örnekler, çeşmede 700 g.ı 11 lira olan sakız macununun 600 g.lık pakedi burada 1,7€ , sakız likörü 500 g. 11€, yediğimiz yemekler 8-9 €
Adada gezdiğimiz yerler ve kale ici haritası şu şekilde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder