4 Mayıs 2010 Salı

Berlin, 2010

Kopenhag'dan Berlin'e, Avrupa Birliği sayesindeki bu iç hatlar! yolculuğumuz 1 saat sürdü ve saat 3 te Berlin havaalanındaydık. Gece 02:50 uçağımıza tam 12 saat vardı ve bu koca şehri gezmek için bu vakit azdı ama Lonely Planet sayesinde 4 saatlik yürüyüş güzergahımız hazırdı ve ilk durağımıza otobüs ve tren kombinasyonu ile gelip yürüyüşümüze başladık.


İlk durağımız Postdamer Plaza civarındaki, eski Berlin duvarı kalıntılarıydı.

Lonely Planet gerçekten en belirgin noktaları kapsayan bir harita hazırlamıştı. Brandenburg kapısına yürürken Holocaust Memorial denilen, bir alandan geçtik.

Yolumuzun devamında ise Brandenburg kapısı vardı.

Hava yavaş yavaş kararmaya başladığından fotoğraf çekememe korkusu ile hızlı hareket ediyorduk o yüzden Brandeburg kapısının tadını çok çıkaramadan Reichstag'a (Alman Parlamentosu) geldik. Büyük binalar etkiliyor bizi, çok hoşumuza gitti Reichstag.
Nehrin çevresinde bir tur atarak Unter den Linden caddesine geldik. Sağlı sollu mağazalar ile Bağdat caddesinin daha genişi gibiydi.
Berlin sembolü ayı fotoğrafı çekmeden olmazdı tabi :)
Unter den Lindeni kesen Freidrich strasse de aynı şekildeydi, burda Lafayatte pasajı, modern Quartier 2005 ve 2006 binalarından geçerek yolumuza devam ettik.
Bu modern binaların arka caddesinde ise Konzert haus ve Alman-Fransız kiliseleri vardı.
Yolumuz tekrar nehirle kesiştiğinde Berliner Dom (Berlin kilisesi) nin eşsiz güzelliği bizi Berlinde en çok etkileyen zamandı.
Berliner Dom un solunda ise Berlin'in en önemli müzesi Pergamon museum vardı.
Hava kararmaya biz acıkmaya devam ediyorduk ama Lonely Planet turumuzun bitmesine az kalmıştı.
Son çektiğimiz 2 fotoğraf ise Nikolaikirsche ve Rotes Rathaus idi.
9 km. yi 3 saatte yürümüştük ve artık güzel bir yemek zamanı gelmişti.
Rotes Rathaus yakınında güzel gördüğümüz bir restorana girip schnitzel - sosis ve Alman birası menümüzü yiyip üzerine kahvemizi içerek kendimize geldik.
Havaalanına erken gitmek zorundaydık çünkü son otobüs 11deydi ve yavaş yavaş yürüyüp bir marketten (pazar günü bu saatlerde açık market bulma şansımız yok denecek kadar azdı ama bir tren istasyonunda açık gördüğümüz markete hemen atladık) sosis ve hanuta almak istiyorduk.
Amacımıza ulaşıp büyük Berlin'in küçük havaalanına geldik.
Sabah İstanbul'a indiğimizde direk işimize gittik ve o akşam 8 Mart dünya kadınlar günü dolayısıyla arkadaşlarımız ile dışarı çıkmaya söz vermiştik.
Cuma sabahından Pazartesi gecesine kadar yatakta uyuduğumuz sadece 1 gece vardı ama kendimizi iyi hissediyorduk.

2 yorum:

  1. Bravo kısa zamanda iyi gezmişsiniz.
    Toplam haftasonu harcadığınız para ne kadar oldu acaba?

    YanıtlaSil
  2. merhaba, bloga pek yorum birakan olmadigindan hep takip etmiyordum, simdi gordun sorunuzu,
    ayni hafta sonu Kopenhag ve Berlin e gitmistik, ucak biletine kisi basi 95 €, kalacak yer couchsurfing, diger sehir ici ulasim, yemek vs icinde toplam (2 kisiyiz) 150€ gibi harcadik. Vizemizin olmasi, ucak biletlerini ucuza getirdigimizden ve Kopenhagda couchsurfing yaptigimizdan dolayi hesapli bir tatil oldu

    YanıtlaSil