22 Eylül 2011 Perşembe

Milano, Italya, Haziran 2011

Como'dan Milano’ya geldiğimizde yağmurla karşılaştık ve 15 dakika dinmesini bekledik fakat dinmeyince hadi artık diyerek 3€ya bir şemsiye alarak turumuza başladık
Cadorna istasyonun kuzeyindeki kalenin bahçesini gezip bir futbol sahasından geçip ana yola çıktık.





Yağmur dinmiyordu ve kendimizi, LP tavsiyesi üzerine bir restorana attık. Milano’ya özgü bir yemek olan Risotto alla Milanese (safran ve şarap ile pişirilen pilav) yiyip, şarabımızı içip hafifleyen yağmur ile yolumuza devam ettik.





 Müze-kilise-alışveriş üçgeninden geçerek Duomo’ya geldik. Birçok göçmen, bilhassa Afrikalılar, “sadece hediye” diyerek bilezik satmak istiyorlar. Hatta bir tanesi eşimin koluna ipten bilezik takıp, takma işlemi bittiğinde “para” istedi. Vermedik tabi J Istanbul tecrübesi. 





Vitorio Emanuele II galerisinden geçip yine LP den tavsiye aldığımız Milano’ya gelince yapılması gereken bir aktivite, “aperitivi” yapmak üzere aradığımız bara geldik. Aperitivi, Milanoluların çok sevdiği, iş çıkışı bir bara gidip 1-2 bardak bişeyler içtikleri bir aktivite ama işin güzelliği, sadece içtiğiniz içkiye para veriyorsunuz, o sırada barda olan yaklaşık 10 çeşit yiyeceğe bir ücret ödemiyorsunuz. 

Buradan yine yürüyerek otelimize döndük ve ertesi günkü Floransa trenimize binmeden önce marketten birkaç alışveriş yaptık.

 Yaklasik 11 km. lik Milano yürüyüşümüz aşağı yukarı aşağıdaki gibiydi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder