6 Eylül 2011 Salı

Brno - Moravia, Hazran 2011

Brno, Brnolular icin dunyanın en buyuk köyü, Prag ise dunyanin en küçük şehri. Brno’ya, Viyana’ya Prag’dan daha yakın olan bu Çek kentine gitmek icin Pegasus ile Viyana gidip, oradan student agency otobüsleri ile Brnoya geldik. Otobus biletlerini online olarak www.studentagencybus.com dan alıp bilet çıktısını print almanız yeterli, Viyana havalimanı önündeki otobüs duraklarından (9. Peron) kalkan bu otobü icin Viyana havalimanı – Brno tarifesi yaklaşık 30 lira ve yolculuk 2,5 saat sürüyor.
Aksam 5:40 gibi Brnoya geldik, arkadasimiz Petr ile buluşup eşyalarımızı eve bırakıp merkeze geldik, bir başka arkadaşım Michal ve Petr’in eşi Blanka ile merkezde buluşup 1 tur atıp Mamut adlı bara yemek yemeye geldik.
Barda her masanın altında bira fıçısı var içtiğin litre kadar ödeme yapıyorsun. Çek cumhuriyetinde 50 lik biranın fiyatı genelde 1€ ve gerçekten de bazı sulardan daha ucuz. Susayınca bira içiyorlar :) Mamut barda, bardaklarımızı aldık ve başladık biramızı içmeye. Aynı anda bardaki tüm masaların katıldığı “en fazla bira içen masa” yarışması var, biz 5 kişi 6 litre bira ile dereceye girdik :) yemeğimizi yedik ve eve geldik.







Ertesi gün, Petr,Blanka,Nati ve ben, arabaya eşyalarımızı ve 4 bisikleti atıp Avusturyaya doğru Valtice’ye geldik, bisikletleri çıkardık ve zamanında Liechtenstein kraliyet ailesinin geldiği yer olan Valtice – Lednice arasındaki orman içine yapılmış eserleri teker teker görmek üzere yola çıktık. Petr’in anlatımına göre, Cek Cumhuriyeti maddi olarak kötü durumda iken Liechtenstein lıların yaptırdığı bu eserler tamamen şov amaçlı, gerçekten orman içindeki bu eserler bisiklet ile ziyaret etmenin dışında bir kullanımı yok ama orman içindeki bu bisiklet yoluna da ayrı bir güzellik katıyor.
Ilk durağımız Randev-Vouz adlı kapı şeklinde dakat içinde odaları olan bir mini saray
Sonra sırasıyla Kutsal Hubert (Svaty Hubert) adlı heykel, üç güzeller (U tri graci) adlı tapınak ve nehir kıyısında uzaktan gördüğümüz Apollon tapınağı derken Lednice’ye vardık. Yaklaşık 12 km. gelmiştik. Ufak bişeyler atıştırıp Lednice şatosunu gezerken yağmur patladı ve 3 km. ilerdeki Minare’ye (Minaret) gidip geri dönemeden planımızı değiştirdik. Petr, bisikletle arabaya gidip, arabyala geldi ve bizi aldı.









Akşam şarap tadımı vardı, önce Mikulov’da bir markete gidip peynir-salam-ekmek alıp motele yerleştik sonra da şarap tadımı için mahzene geldik.
Yerden 30 merdiven aşağıda olan bu mahzen 8 dereceydi ve şömine yakıldı, salam-peynirleri hazırladık ve başladık tadıma.
4 saatlik tadımın sonunda 14 farklı şaraptan 17 bardak içimini tamamlamıştım. Bardakları sayabildiğime göre problem olmadığını tahmin edebilirsiniz :)
Bir Türke ilk defa şarap tattıran işletmeci karşısında Türkiyeyi iyi temsil ettim :)
Bir sonraki sabah, dışarda kahvaltı yapıp Brno’nun yaklaşık 50 km. kuzeyinde ki Punkevni mağarasına gittik.






Dönüşte yemek yiyip eve gelip dinlendik
Brnodaki son günümüzde Milano uçağına yetişmeden önce zindan olarak kullanılan, Brno’nun en üst noktasındaki Spilberk Castle a gidip içerisini gezdik, merkezde bir tur atıp Brnonun küçük havalimanına Milanoya gitmek üzere geldik.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder