7 Nisan 2010 Çarşamba

Rusya Federasyonu, 2007 Bolum1, Togliatti

Evliliğimizin 6. ayı bittiğinde eşimle beraber, memleketi olan Rusya  gezisi yapmaya karar verdik ve 23 Nisan'ın olduğu hafta Moskova aktarmalı eşimin ailesinin yaşadığı şehir olan Togliatti (Tolyatti) ye geldik.
Rusya'ya ilk girişim olduğundan, pasaporta giriş damgası vuracak polis beni bekletti ve pasaportum, içerdeki polis odasına gitti. Aynı anda daha önce defalarca giriş yapmış olan bir Türk arkadaşın pasaportunda bir yırtık vardı ve polis ingilizce bildiğimi öğrenince beni tercüman olarak kullandı. Tercümemi yaptıktan sonra "ilk defa mı Rusya'ya geliyorsun?" sorusuna "evet" cevabını verdim ve giriş damgasını aldım.
Togliatti'ye yapacağımız aktarma çok kısıtlı bir zamandaydı ve diğer havaalanı için servise binmemiz gerekliydi. Aslında taksi de vardı ama fiyat olarak 100 dolar dediler. Ben telaşlı Türk olarak "verelim ya, geç kalmayalım uçağımıza" dedim ama sakin eşim, servis gelir dedi ve 2 dakika içinde servis geldi.
100 dolar istenen mesafe ise havaalanının bir tarafından diğer tarafınaymış, bu fahiş fiyat karşısında şok olduk ve iyiki vermemişiz.
Moskovadan 1000 km. güneydoğuda olan Togliatti şehri, Lada fabrikasının kurulmasından sonra büyüyen ve şu anda 800bin kişinin yaşadığı ve bu 800bin kişinin en az %60sının bir şekilde fabrika ile bağlantısı olduğu bir şehir. Örneğin eşimin ailesinde, babası - amcası - amcasının oğlu halen burda çalışıyor, dedesi burdan emekli olmuş. Yalnız son krizde çok etkilendi fabrika ve çalışanlar ve dolayısıyla tüm şehir zor günler geçirdi, umarım bundan sonrası iyi olur.
Şehir Volga nehri kıyısında ve Samarskaya bölgesinde, Samara'dan sonra 2. büyük şehir. Rusya yüzölçümünü göz önüne aldığımızda Ufa ve Kazan'a yakın diyebiliriz.

Eşimin çoğu akrabasıyla ilk defa tanışacak olmamdan dolayı her gün farklı bir yere davetliydik aslında benim için mükemmeldi, her yerde farklı ve güzel yemekler yiyorduk. Aşağıda eşimin anne ve baba tarafı resimlerini göreceksiniz.


Tabi ki fırsat buldukça Togliatti'yi gezdik. Çok büyük bir savaş ve uzay müzesi vardı.

Üstteki son resimde görülen şey, ayda yürüyen Rus yapımı bir cihaz.

Eşimin dedesinin şehir dışında bir evi var, her ay aldığı emekli maaşıyla kendisi birşeyler yapıyor, evin arkası bahçe, meyve ve çiçekler var, arka tarafı orman, bahçede mangal bile yaptık :)
Tabi ki Volga kıyısına da gittik, şehir merkezindeki büyük parkta dolaştık ayrıca şehrin en büyük, altın kaplı kilisesini ziyaret ettik.

Nisan sonu olmasına rağmen hava 9-11 dereceydi, normalin üstüymüş, ben de deri ceketimle üşümedim.
Şehirde eski evler büyük askeri tarzda. Ortasında park ve oyun alanı bulunan bu evler 7-10 katlı ve yaklaşık 14-15 ana giriş kapısı olan, toplamda 2000 kişinin yaşadığı alanlar, beni en çok şaşırtan şey ise, tüm şehrin sıcak suyunun belirli merkezlerden gelmesi, kalorifer ve sıcak su merkezi sistem yani ama tüm şehri kapsayan bir merkezilik söz konusu :)
Yarın 13 saatlik Moskova macerası ile devam edicez

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder