1 Nisan 2010 Perşembe

Orta Avrupa, 2009, Bölüm 4 Bratislava

Budapeşte için tıklayınız...
Viyana için tıklayınız...
Prag için tıklayınız...

Budapeşte Bratislava arası konforlu bir otobüs yolculuğu sonrası (sıcak çikolata ve film) Bratislava'ya akşam 7:30 gibi geldik. Bratislava, Slovakya'nın başkenti ve 2 ülkeye komşu olan tek başkent. Turizm yeni yeni başlamış. Bratislavadaki gençler ingilizce bilselerde kalacağımız hosteli bilemediler ama bir şekilde bulduk uyuyacağımız yeri. Slovakya, Euro'ya 2009 başında geçmiş ve fiyatlar Prag'dan daha pahalıydı. Normalde 2 kişilik oda ayırtmamıza rağmen bi karışıklık olmuş, 6 kişilik odaya bizi verdiler ama bizden başkasını almadılar.
Akşam üzeri kısa bir yürüyüş yapıp şirin bir cafeye oturduk ve biramızı içtik.
Sabah kalkıp kahvaltımızı yaptık ve turumuza başladık.
Önce, Parlamentoyu ve ardından şehir merkezini gezdik.

Gördüğünüz gibi Istanbul, sadece 1231 kilometre, Istanbul - Van gibi.
Zaten çok küçük bir şehir olduğundan, Viyanayı bile 1 günde gezen bir çift olarak, şehir merkezi 1 saatte bitti ve Bratislava kalesine gittik.
Bratislava kalesini Laz müteahhitlerin yaptığı izlenimi edindik :)
Kale bakımda olsada, kuşbakışı manzara fotografları çektik.
Bratislava kalesini gezip yakınlardaki otobüs durağına geldik ve eski Gülhaneyi gezmiş birisi olarak hayvanat bahçesi özlemi duyduğumdan olsa gerek  her yurtdışı şehirde gitmeyi istediğim ama bir türlü gidemediğimiz yere gitmeye karar verdik. Zamanımız ilk defa boldu ve rahar rahat kullandık.
Çok büyük değildi hayvanat bahçesi fakat çok güzel bir DinoPark yapmışlar, çeşitli, gerçek boyutlu dinazor maketleri, hatta 15 dakikalık 3 boyutlu dinazor hikayesi gösteren mini sinema bile vardı.
Güzel zaman geçirdik ve merkeze geri döndük. Sabah yürümediğimiz tarafa yürüdük.
Karnımız acıkmıştı, ilk defa Lonely Planet kitabında yiyecek bir yer bulamadık ve kendimiz bir yere girip bişeyler yedik ama beğenmedik. Lonely Planet kitabında bar başlığı altında Slovak Pub vardı, oraya gidince menünün sadece içeceklerden değil, bir çok güzel yiyecek içerdiğini de görünce önce üzülsekte, biralarımıza meze olsun diye birkaç şey aldık tabi.
Zlaty Bazant adlı bira, Pragda içtiğimiz Bud Weiser ile kapışacak güzellikteydi. Aşağıdaki fotoya dikkatlice bakanlar hafiften! kaykıldığımı görebilirler :)
Gezecek yerleri bitirmiştik ve 2 saat gibi barda oturarak zaman geçirdik. Uçağımız gece 11 deydi ve Orta Avrupa turumuzun sonuna gelmiştik. 6 gece 7 günlük bu turumuzun toplam maliyeti sadece 750€ oldu. Vize parasından uçak biletine, yediklerimizden, hediyelik eşyalara cebimizden sadece 750€ çıktı. 6 gecenin 4ünü ücret ödemeden geçirdiğimiz için karlıydık fakat o günlerde de hostellere gitseydik makximum 950€ ile turumuzu bitirebilirdik. Tur firmaları daha konforlu otel sunup, şehir içi - şehirlerarası seyahati problemsiz halletselerde, genellikle çok daha pahalılar ve elde harita ile dolaşmanın ve nereye gideceğimize kendimiz karar vermenin keyfi bir başka.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder